Tüketici Hakları ve Tüketici Mahkemesi Örnek Kararları

Tüketici Hakları ve Tüketici Mahkemesi Örnek Kararları

Bir kez daha örnek olarak tüketici hakları konusunda Ülgen Hukuk Bürosu tarafından kazanılan, tüketicinin hakkını savunmasına yönelik dava kararımız.

“T.C. BAKIRKÖY 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Esas-Karar No: 2018/202 Esas – 2020/166
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
BAKIRKÖY
6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/202 Esas
KARAR NO : 2020/166

DAVACI VEKİLİ : Av. FATMA ÜLGEN – Park Sokak. No:22-24 Maripark Ofis K:4 D:28 Çağlayan 34403 Kağıthane/ İSTANBUL
DAVALI : *************** ALIŞ VERİŞ MERKEZİ DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

DAVA : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2020”

Taksitli Satışa Tek Senet Düzenlemek Yasal mı?

Tüketici kanununun haklının hakkını nasıl iade ettiğine beraber bakalım.

“Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı firma aleyhine Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2018/*** Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, icra takibinin dayanağı olan senet taraflar arasında aktedilen Taksitli Satış Sözleşmesi sonucunda düzenlendiğini, müvekkil sözleşmeye göre aldığı mal bedelini taksitler halinde ödemeyi taahhüt ettiğini, borcun tamamı için tek senet düzenlendiğini, müvekkilin sözleşme zannıyla sözleşmenin altındaki bonoyu imzaladığını, taksitli satışlar için her ay ayrı bir senet düzenlenmesi gerektiğini, davalının satış sözleşmesi düzenlediği anda müvekkili yanıltdığını, dava konusu senet nedeniyle faiz ve masraflar dahil davalıya borçlu olmadığının tespitini, lehimize %20 kötü niyet tazminatı karar verilmesini, ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, mahkeme masrafları ve vekaletin davalıya bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.”

Davalıya usulünce tebligat yapılmış, davalı davacıya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın genel hükümler başlığı altında düzenlenen 4/5. Maddesine göre: “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükmüne aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.”

Görüldüğü gibi tüketicinin korunması hakkında kanun yasal süreçler işletildiğinde, kendisini göstermektedir.

 

Hangi Senetler Geçersiz Sayılır?

“Yine Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmeliğin Kıymetli Evrak Düzenlenmesi başlığını taşıyan 11. Maddesine göre: “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için taksit tutarını aşmayacak ve ayrı olacak şekilde senet düzenlenir. Bu madde hükmüne aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.”

Bir kısım davacılar tarafından adi kefalet olarak imzalanan Taksitli Satış Sözleşmesinin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 4/6. maddesinde: “Tüketici işlemlerinde tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne ad altında olursa olsun adi kefalet sayılır. Tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatlar diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılır.” düzenlemesi ile tüketici işlemlerine her ne sıfatla olursa olsun verilen taahhütlerin adi kefalet sayılacağı belirlenmiştir.”

Bir kez daha kanunun açık maddelerinin, tüketiciye yönelik haklı koruma yaklaşımı açıkça görülmektedir.

“Yargıtay 13.HD. 2016/11698 E. 2018/12114 K. 25/04/2018 T. ilamında: “..Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı kanunun 10. md 3. fıkrasının son cümlesi tüketici işleminin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, adi ya da müteselsil kefil ayrımı yapılmamıştır ve resen gözetilir. Bu hükümle yasa koyucu alacaklının asıl borçluya başvurmadan kefile başvuramayacağını amaçlamıştır. Alacaklı asıl borçluya başvurup alacağını tahsil edemediği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir.” belirtilen hususlar 6502 sayılı yasanın genel kuralları ve 6098 sayılı yasanın adi kefalete ilişkin hükümleri göz önünde tutularak somut uyuşmazlığa uygulandığında davacının tüketici işlemine adi kefalet ile kefil olduğu, davalı tarafından taksitli satış sözleşmesi ekinde yukarıda zikredilen yasa ve yönetmeliğe aykırı şekilde tüketici adına düzenlenen emre muharrer senetle davacı adi kefile karşı takibe geçmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Başlatılan takibin asıl borçluya başvurmadan ve acze düşürülmeden kefile karşı başlatılmış olduğu ve takibin hukuki dayanağının 6502 sayılı yasa, Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmeliğine aykırı olduğu ve davalının davacılara karşı başlattığı takipte haksız olduğu aşikardır. Hal böyle olunca açıklanan tüm bu nedenler ışığında Taksitli Satış sözleşmesinde adi kefil olarak bulunan davacıların tüketici hakkında geçersiz düzenlenen ve takibe konulan senede dayalı olarak başlatılan Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2018/*** E. sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadıkları tespit olunmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalının takibi başlatmasında kötü niyetli olduğunu gösterir dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığından davacıların davalının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesi yönündeki talepleri yerinde görülmemiştir.”

Tüm bu gerekçeler açıkça ortaya konulduktan sonra ilgili duruma dair hukuksal karar ise şöyledir.

“HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kabulü ile, davacıların Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2018/*** esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 202,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan 50,70 TL tebligat ve posta giderinden ibaret yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının davacılara iadesine, (HMK.md.333)
6-Davacılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 2. kısım 2. bölüm uyarınca tayin olunan 1.700TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, (HMK.md.330)
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, HMK nın 341/2 maddesi uyarınca İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020”

Yukarıda kararın açık bir şekilde haktan hukuktan yana olduğu görülmektedir. Ülgen Hukuk Bürosu bu tür örnek davalarını yanı sıra gelen sorulara göre tüketici hakem heyeti başvurusu detaylarını da aktarmaya çalışacaktır. Ayrıca tüketici arabuluculuk başvuru formu gibi örnek dava ve evrakları da isteklerinize göre yayınlayacağız.

Whatsapp Mesaj Gönder

 

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

ÜLGEN Hukuk Bürosu

BİZE ULAŞIN